EKONOMİK KRİZİN İŞLETMELER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

01/12/2020 12:36

Ülkemizde son yıllarda yaşanan makro büyüklükteki krizler işletmeleri derinden etkilemiş ve etkilemeye devam etmekte.

Krize hazırlıklı olmayan veya esnek özellik gösteremeyen işletmeler yaşama mücadelesi verirken, bünyelerinde değişime giden veya krize karşı önlemlerini önceden alan işletmeler, krizi fırsata dönüştürmeyi başarmış durumda.

Örgütlerin varlığını devam ettirebilmeleri, krizden korunmalarına veya fırsatları değerlendirmelerine bağlı bunun sağlanabilmesi için de öncelikle örgütlerde etkili bir kriz yönetim sisteminin kurulması gerekmekte nedenleri ne olursa olsun ekonomik krizler Türkiye’nin çok sık karşı karşıya kaldığı ve hatta olağan görülmeye başlayan durumlar Kasım 2000 ve Şubat 2001 gibi finans piyasalarından kaynaklanan ülke ekonomisini genel olarak etkileyen ekonomik krizler oldu.

1998-1999 yıllarında tekstil krizi gibi sadece belirli sektörler üzerinde önemli etkileri görülen krizler de olmakta kriz dönemlerinde hükümet politikalarını etkilemeleri pek mümkün olmayan küçük işletmelerin ömürlerini uzatacak en önemli silahları krizden kaçınabilme veya hızlı kararlarla kriz dönemini kendileri için olumlu sonuçlar getirecek stratejiler geliştirmelerine bağlıdır.

Meydana gelen ekonomik krizler şüphesiz işletmeleri çeşitli açılardan etkilemekte krizin oluştuğu sektör ve bölgeye göre etkilenme düzeyinde farklılıklar olsada, işletmelerin; talep düşmesi nedeniyle satışlarda azalma, stoklarda artma, alacak tahsilinde sorunlarla karşılaşma, borçlanma olanaklarında daralma gibi problemlerle karşılaşmaları hiç işten değil.

Söz konusu problemlerle ekonomik kriz, işletmelerin girdi, üretim, fiyat, yatırım kararları, istihdam imkanları, kar marjları, kalite düzeyleri, kapasite kullanım oranları gibi göstergelerde değişiklikler meydana getirir.

Ekonomik krizlerin mali tablolar üzerinde meydana getirdiği etkiler, kur farklarına dayalı kar veya zarar rakamları, enflasyon dolayısıyla oluşan pasif karlar, sermayenin değerinde düşüş, stok miktarlarında artış, tahsilat güçlüklerine bağlı olarak ticari alacakların şüpheli alacak haline dönüşmesi seklinde sıralanabilir.

Kriz dönemlerinde en az zararla çıkabilen işletmeler en güçlü işletmeler değil uyum yeteneği en fazla olan işletmeler olur.